ATATÜRK

              DR.FAZIL KÜÇÜK

              RAUF RAİF DENKTAŞ

© 2016 CİHANGİR DÜZOVA İLKOKULU WEB PROJESİ —   YÖNETİM DANIŞMA: ERHAN CEYLANLI

İLETİŞİM TEL: 2323941

Metin Kutusu: Çocuk Hakları ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme

Metin Kutusu:    Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. 20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan bu sözleşme sayesinde artık çocukların hakları yasalarca da tanınıyor. 20 Kasım günü tüm dünyada Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. Türkiye, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi 1990 yılında imzalamıştır.
   Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlamaktadır.
   Sözleşme bunları kapsamaktadır: yaşama hakkı; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarıdır.
   Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, medeni, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki insan haklarını en geniş biçimde tanımlamaktadır. Bu sözleşmeye yön veren temel değerler şunlardır: ayrım gözetmeme; çocuğun yararının gözetilmesi; yaşama ve gelişme; katılımdır.
   Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, on sekiz yaşın altında olanları çocuk olarak tanımlayarak başlamaktadır. Sözleşmede ele alınan başlıca konular şunlardır:
Ana–babanın rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu;
Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı;
Yaşama ve gelişme hakkı;
Sağlık hizmetlerine erişim hakkı;
Eğitime erişim hakkı;
İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı;
Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı;
İstismar ve ihmalden korunma hakkı;
Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı;
Ekonomik sömürüden korunma hakkı;
İfade özgürlüğü hakkı;
Düşünce özgürlüğü hakkı;
Dernek kurma özgürlükleri hakkı;
Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı;
Özel gereksinimleri olan çocukların hakları:

Metin Kutusu: Çevre ve Geleceğimiz

Metin Kutusu:    Çevre, canlıların hayatları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak birbirlerini etkiledikleri biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Kısacası, canlıları etkileyen dış tesirlerin tümüne çevre denir. İnsanın evi, bahçesi, soluduğu hava, içtiği su, içinde yaşadığı şehir, beraber yaşadığı insanlar ve toplumun bütün fertleri tarafından paylaşılan denizler, göller, nehirler, yollar, dağlar, ormanlar da çevreyi oluşturur.
   Hayat ve çevre birbirlerine bağlı iki önemli unsurdur. Canlıların sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi ancak sağlıklı bir çevreyle mümkündür. Günümüzün en önemli sorunlarından biri de çevre sorunudur. Bu sorun sadece bizleri değil tüm dünyamızı ve gelecek nesillerin sağlıklı bir çevrede hayata imkânlarını da tehdit etmektedir. Çevre sorunlarının ortaya çıkması insanların doğal dengeyi bozmasıyla başlamıştır. Doğal dengenin bozulması da çevrenin kirlenmesiyle gerçekleşmektedir. Çevrenin kirlenmesi ise katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi ile meydana gelir. Başlıca kirlilik çeşitleri: hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlilik…
   Hava kirleniyor, denizler kirleniyor, ozon tabakası inceliyor, hayvan türleri yok oluyor. Bunlara sosyal çevrenin kirlenmesi ilave edilebilir: fakirlik, açlık, evsizlik, sokaklara terk edilen çocuklar ve diğer sorunlar…
   Çevremizi temiz ve güzel tutarak dünyayı yaşanabilir hâlde gelecek kuşaklara  bırakmak en değerli mirastır. Doğanın bizlere ihtiyacı yoktur fakat insanların doğaya ihtiyacı vardır. Sağlıksız bir doğada hayat düşünülemez. Doğayı, çevreyi korumak ve onu gelecek kuşaklara yaşanır bir şekilde bırakmak, hepimizin görevi olmalıdır. Çünkü gelecek ve çevre hepimizindir.
   Kendimiz için değilse bile geleceğimiz için çevremizi  koruyalım!

ÇOCUKLARIN YERİ ÖZELDİR! (TRAFİK)

Metin Kutusu:         Otomobillerde çocuk koltuklarının kullanılmasının nedeni, araç içinde bulunan bir çocuğun kaza anında oturduğu yerden fırlayıp savrulmasını önlemektir. Eğer bu önlenemezse kaza anında aracın iç yüzeyine şiddetle çarpabilirler. Bunun sonuçlarını tam olarak önceden kestirmek mümkün değilse de en azında ağır şekilde yaralanacaklarını tahmin etmek güç değildir. Bir çocuk koltuğu kullanılması halinde ise özellikle bu yaralanmanın şiddetini azaltmak mümkün olduğu gibi bazı hallerde tümüyle önüne geçmek de mümkündür. 
 
        Çocuk koltukları, bebekler için ayrı, yürümeyi yeni öğrenmiş çocuklar için ayrı ve okul çağındaki küçük çocuklar için ayrı olmak üzere üç grup olarak incelenebilir. Bunların kullanım amaçları aynı ise de kendi özelliklerine göre kullanılması gereklidir. 
 
        Bütün çocuklar için boy ve kilolarına uygun büyüklükte bir koltuk ya da yükseltici seçilmelidir. Aksi halde emniyet kemeri bağlamak herhangi bir yarar sağlamayacaktır.

 

 

 

 

 

 

Untitled